İMAJ YÖNETİMİ EĞİTİMİ

• Kişisel imajın Kurum İmajı ile Tutarlılığı
• Sözlü İletişim ve Etkili Kullanımı
• Topluluk Önünde Konuşma İncelikleri
• Sözsüz İletişim (Beden Dili) ve Algılanmalar
• İnsanları Anlamada Kullanılan İletişim Kodları
• Yönetici Gardırobu
• Stil, Renkler, Kumaş Seçimleri ve İşe Uygunlukları
• Kurumsal Giyim ve Serbest Giyim
• Yüzümüzle İlgili Detaylar ve Kişisel Bakım
• Profesyonel Yaşamda İmaj KırıcılarKurumsal, Toplumsal Görgü ve Nezaket Kuralları
• Tanıştırma
• İş Toplantıları
• Telefon ve Elektronik İletişim
• İş Yemekleri ve Sofra Adabı
• Hediye Kültürü
• Protokol KurallarıKişisel Marka Oluşumu
• Kişisel SWOT Analizi
• Kişisel Marka Unsurlarının Bulunması
• Zayıf Yönler Gelişim PlanıKİŞİSEL İMAJ YÖNETİMİ
Kitleselleşen her kavrama, gerçekte ona ait olmayan anlamlar da yüklenir. Kişisel imaj kavramı da 1980 sonrasının popüler kavramlarından birisi olmuştur. Ancak kavrama olan ilginin artması, olur olmaz her yerde, ilgili ilgisiz herkes tarafından kullanılmasına, dolayısıyla da içeriğinin boşalmasına neden olmuştur.
Günümüzde imaj yönetimi uygulamaları içinde kişisel imaj yönetiminin ayrı bir yeri vardır. Çünkü imaj yönetiminde önemli olan kişi ve örgütlerin kendilerini yönetebilmeleridir. Özellikle çalışma yaşamında kendinizi daha iyi yönetebilmek için, kişinin davranışlarını kontrol etmesi, yöneticiyle ilişkileri daha iyi değerlendirmesi gerekir. Ayrıca kişi belirlediği amacını başkalarına açıkladığı zaman davranışlarını daha kolay yönetir. Bununla beraber kişiler, başarıları sağlayan davranışlarını artırabilir, başarıyı ve verimi düşüren davranışları azaltabilir veya düzeltebilir.
Kişisel imaj, kişinin kendisini gerçekte hiç olamayacağı kadar iyi göstermek demek değil, kendisini iletişimin tüm imkânlarını kullanarak olabildiğince doğru ve etkileyici bir şekilde ifade etmektir. Kendini gizleyip insanları daha hızlı ve kolay kandırmak için maske takmak demek değil, içimizde saklı gerçek kimliğimizi açığa çıkarmaktır.
Kişisel imaj basit bir süslenme süreci değil, işimizi iyi yapmanın ve iyi bir kariyer oluşturmanın temelidir. Başka bir deyişle nasıl algılanıyorsak, öyle biliniriz. İnsanların bize davranış şekli, bizim ne olduğumuzdan daha çok, bizi nasıl bildiklerine bağlıdır.
Kişiler gündelik yaşamlarında aldıkları eğitimler vs. den dolayı mükemmel, çok yetenekli ve becerikli kişiler olabilirler. Ancak özellikle iş hayatına girdiklerinde bu özelliklerini etkili şekilde taşıyıp sunabilecekleri iyi bir pazarlama aracına ihtiyaç duyarlar. Bu etkili pazarlama aracı da kişisel imajlarıdır. Kişisel imajın yanlış algılanması veya olumsuzluk taşıması, kişi hakkında negatif düşünceleri doğurmakta, negatif düşünceler negatif duyguları; negatif duygular ise negatif tavır ve davranışlara yol açmaktadır. Bu durum ise kişiler arası ilişkileri zedelemekte ve iletişimi yok etmektedir.
Kişisel imaj; kişinin kendisini nasıl gördüğünü gösteren öz imaj, başkalarının kişiyi nasıl gördüğünü içeren algılanan imaj ve kişinin kendisini nasıl görmek ve başkalarına nasıl göstermek isteğini ortaya koyan istenen yani ideal imajdan oluşur.
İlke olarak, insanlar kendilerini niyetlerine göre, başkalarını ise görünüşlerine, hareketlerine ve sözlerine göre değerlendirirler. Örneğin bir kişi hatalı olsa da, suç işlemiş olsa da, kendisini daima niyetine göre değerlendirir. Oysa aynı kişi başkasını değerlendirirken onun niyetine bakmaz, dışsal görünümüne, sözlerine, tavır ve hareketlerine bakar. Bu nedenle sübjektif de olsa, insan ilişkilerinde ve iletişimde ilk görünüşün, ilk sözün ve ilk hareketin kişileri değerlendirmede önemli bir yeri vardı. Bu yüzden, kişinin ilk görünüşteki kılık kıyafet gibi ortaya koyduğu izlenimi, kişisel imajını oluşturan dışsal öğelerdir.
Kişisel imajı oluşturan faktörlerin başında gelen ilk izlenimde; kişi hakkındaki imaj birkaç dakikada edinilen bilgiler ışığında algılamaların sonucunda ortaya çıkar ve bu etki ilk izlenimi oluşturur. Bu süreçte; öncelikli etki (kişilerin yaşantıları, anlayışları ve mantıkları çerçevesinde karşısındaki kişiyi tabi tuttuğu ilk değerlendirme) önyargılar (yeni tanışılan biri hakkında varsayımlar yapılarak çıkarımlarda bulunulması), görünüş (giyim tarzı, saç modeli, kullanılan aksesuar gibi, karşılaşılan kişinin görüntüsü), ayrıca mimikler, konuşma tarzı, davranışlar ve iletişim becerisi belirleyicidir.

İMAJ OLUŞTURMA SÜRECİ
Müşterilerle ve çalışanlarla iletişimde etkili olmak, müşterilerin ve çalışanların örgüte güven duymasını sağlamak, müşterilerle ve diğer hedef kitlelerle duygusal bir bağ kurmak amacıyla güçlü bir örgüt imajı oluşturmak için dört unsur gerekmektedir:
• Alt yapı kurmak: Örgütlerde gerekli olan değişimleri gerçekleştirmek ve bu yolla, oluşturulacak imajı sağlam bir alt yapı üzerine kurmak çok önemlidir. Bu süreçte iyi bir vizyon ve misyon belirlenmeli, belirlenen hedeflere ulaşmada çalışanların sahip olması gereken standartlar ve görevler belirlenmelidir.
• Dış imaj oluşturma: Ürün kalitesi, beş duyu ile hissedilebilen somut imajın oluşturulması ve reklam-sponsorluk-medya ile ilişkiler aracılığıyla oluşturulur.
• İç imaj oluşturmak: İç hedef kitlelerine yöneliktir. Örgütün çalışanlar üzerindeki imajıdır. Olumsuz iç imaj, kaybedilen müşteri ve sadakatsiz çalışan demektir.
• Soyut imaj oluşturmak: Soyut imaj, müşteri tatmini ve sadakati yoluyla ve örgütün sosyal sorumluluk sahibi bir kurum olduğunun hedef kitlelerce algılanmasıyla oluşur.Yukarda sayılan unsurlar tamamlanırsa imaj oluşturma süreci başlatılır. Önce mevcut durum analizi yapılır. Burada araştırılacak olanlar yerel ürün ve faaliyet gösterilen alanın imajı ve müşteri ile çalışanların sahip oldukları imajdır. Daha sonra ulaşmak istenilen durumun analizi yapılır. Bunun için örgüt kimliği yönelimleri ve örgütsel felsefeye göre bir vizyon tarifinde bulunularak, gelecekteki imajın ne şekilde olması isteniyorsa, tarifi yapılır. Ardından istenilen imaja uygun örgüt kimliği tedbirlerinin seçilmesi ve uygulanması gerekir. Burada da hedef grupların görüşleri ve uygulama esnasında karşılaşılabilecek olan engeller ve sorunlar belirlenir. En son aşamada ise imaj değişikliği analizi yapılır.
Belli bir süre sonraki değişim, analiz edilir. Söz konusu aşamalarda imaj oluştururken; yönetimin kalitesi, ürün ve hizmetlerin kalitesi, uzun dönemli yatırımların kalitesi, yeni buluşlar, finansal açıdan sağlamlık, yetenekli insanları işe alma ve geliştirme becerisi, örgüt kaynaklarının akılcı kullanımı ve toplumsal ve çevresel sorumluluk gibi etmenlere dikkat etmek gerekir.

İMAJ OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER
İmaj yönetiminde ayrıca örgütsel imajın oluşumunu etkileyen faktörlere karşı her zaman hazırlıklı olmak gerekmektedir. Örgüt üst yönetimi bu faktörleri bilmeli, analiz etmeli ve değerlendirebilmelidir. İmaj oluşumunu etkileyen faktörleri de şu şekilde belirtebiliriz:
• Örgütün ürettiği mal ve hizmetler: Üretilen mal ve hizmetlerin fiyatı, teknolojik seviyesi, dağıtımı, kullanım kolaylığı ve satış sonrası hizmetler, imaj oluşumunda etkilidir.
• Örgütün görünümü: Bu kapsamda örgütün fiziki yapısıyla ilgili olan, logosu, yazı karakteri, binaların mimarisi, çevre düzenlemesi ve temizliği, renkler, standartlar, ilanlar, basılı materyaller, personelin kıyafeti gibi özellikler değerlendirilir.
• Örgüt kültürü: Örgüt üyeleri tarafından benimsenen ve paylaşılan değerler, inançlar, normlar ve alışkanlıklar bütününe örgüt kültürü denir. Örgüt kültürü, çalışanların yönetime katılması, istenilenlerin kolaylıkla yaptırılması, yeni değer ve anlayışların benimsetilmesi için onların, örgütteki kültürel değerleri ve ilkeleri bilmelerini gerekli kılan bir süreçtir. Bu anlamda, özellikle yöneticiler, gerek örgüt içinde gerekse örgütü çevreleyen bireylerin davranışlarını ve kültürlerini bilmek zorundadır.
• Örgüt iklimi: Örgütün psikolojik ortamıdır. Örgüt içindeki bireylerin davranışlarını etkileyen, örgütün farklılığını ortaya koyan ve onu tanımlayan özellikler toplamıdır. İdeal örgüt iklimi; inanılırlık, güvenirlik, açıklık, içtenlik, yardımseverlik, katılımcılık ve dolayısıyla doyum ve beklenti düzeylerinin yoğun olduğu yapılardır. Örgütün iç bünyesinde yaşanan olumlu gelişmeler, doğal olarak örgütün olumlu imajında da etkili bir rol oynamaktadır.
• Örgütün iletişim ağı: Ortak iletişim materyallerinin kullanılması, kurulan iletişimin anlamlı ve tam olmasına imkan sağlar. Örgütün kullandığı iletişim ağının kusursuz olarak işlemesi, hem içerdeki hem de dışarıdaki insanların zihnindeki örgüt imajını olumlu şekilde etkilemektedir.
• Örgütün sosyal sorumluluğu: Örgütler, eğer çevreye karşı sorumlu kuruluşlar olarak güçlü bir örgütsel imaj oluşturmak istiyorlarsa; üst yönetim, çevreye karşı hassas olacaklarına ve çevre için bir takım girişimlerde bulunacaklarına dair doğru taahhütlerde bulunmalıdır. Çevrecilik bütün örgüt tarafından bir iş yapma yolu olarak benimsenmeli, bir ürün veya hizmetin yaşam eğrisi boyunca, sağlık, güvenlik ve çevreye yaptığı etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Örgüt ayrıca çevreyi geliştirecek ve korumaya yardım edecek yeni ürünler ve yöntemler geliştirmelidir.

İMAJ YÖNETİMİ STRATEJİLERİ
Gerek kişisel imaj yönetiminde gerekse de örgütsel imaj yönetiminde başarıyı yakalayabilmek için bazı kurallara uymak ve bazı stratejileri uygulamak gerekmektedir. Kişi olarak iyi bir izlenim oluşturmanın ilk kuralı, kişilik sahibi olmaktır. Kişilik sahibi olmak da özü ve eylemi bir olmak, doğru ve dürüst olmak yani tutarlı olmaktır. Özellikle örgütsel yaşamda çalışanlar üstlerinin daima tutarlı olmasını isterler. Çünkü, tutarsız bir yönetici, özü, sözü ve eylemi bir olmayan, her gün değişen, ne yapacağı belli olmayan, kendisine güvenilmeyen ve inanılmayan insan demektir. Burada Olumlu ve etkili imaj oluşturmak için gerekli diğer bir şart da uyumlu olmaktır. Uyumlu kişi olumlu ve geçimli kişidir. Bu yüzden, herkes uyumlu ve olumlu kişilerle çalışmak ister.
Kişiler etkili imaj oluşturabilmek için kişi kendilerini oldukları gibi tanıtmalıdırlar. Hiç kimse iki yüzlü olan, başkasını taklit eden insanı sevmez. Başkalarını taklit etmek, başkalarına benzemeye çalışmak, kendinizi olmadığınız gibi göstermektir. Bu da olumsuz bir izlenim bırakmak ve olumsuz imaj oluşturmak demektir.
İmaj yönetimine önem veren kişiler ve örgütler, kendi güçlü ve zayıf yönlerini iyi bilirler ve davranışlarını iyi bir izlenim bırakacak şekilde ayarlarlar. Başkaları üzerinde bıraktıkları izlenime ve etkiye hiç aldırmayan, davranışlarını hiç kontrol etmeyen ve dikkatli hareket etmeyen kişiler ve örgütler, bilerek veya bilmeyerek olumsuz imaj oluştururlar.
Bu süreçte imaj yönetimi stratejileri büyük önem taşır. Çünkü iyi uygulanan imaj yönetimi teknikleri, olumsuz sürecin etkilerini en aza indirir. Öncelikle imaj yönetiminde örgütlerin imajını düzeltmek ve geliştirebilmek için yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmek gerekmektedir. Bu süreçte aşağıdaki stratejiler uygulanabilir:
• Pozitif olan, yeniliğe, eşitliğe, özgürlüğe vurgu yapan ve medya kanallarından yararlanılan faaliyetlerde bulunmak
• Benzer ve başarılı olan programların incelenerek, bunlardan esinlenmek ve uygun görülen tekniklerin mevcut duruma uyarlanarak kullanılmasını sağlamak
• Bilgilerin ve elde edilen sonuçların yöneticilerle, diğer çalışanlarla ve diğer kuruluşlarla paylaşılarak, hatalara düşme oranının en aza indirilmesine çalışmak
• Medya ile ilişkileri sıcak tutmak, örgüte medya temsilcilerinin davet edilmesini sağlamak ve çalışanlarla bu kişileri bir araya getirerek, imaj yönetimi uygulamalarını gündeme getirmek
İmaj yönetiminin önemli bir yönü de, kişinin kendini yönetme kuralıdır. Özellikle çalışma yaşamında kişinin kendini daha iyi yönetebilmek için yapabileceği bazı şeyler vardır. İlk adım olarak davranışlarını kontrol etmek, yöneticilerle olan ilişkilerini daha iyi değerlendirmesine yardımcı olur. İkinci olarak, belirlenen bir amaç başkalarıyla paylaşıldığı zaman, davranışlar daha kolay yönetilebilmektedir.
Bazen toplumsal yaşamda da ilginç imaj yönetimi uygulamaları da görülebilmektedir. Örneğin insanların yaşlarına göre genç-yaşlı şeklinde sınıflandırılması imajları ile doğrudan ilgilidir. Özellikle Afrika’nın ilkel kabilelerinde yapılan ve yaşlı imajının unsurlarını ortaya koymaya çalışan araştırmalar, kabile reislerinin bu imajı verebilmek için özel imaj yönetimi teknikleri kullandıklarını ortaya çıkarmıştır. Kadınlar için 55-60 yaşlarına kadar
“yaşlı” betimlemesi kullanılmazken, kabile reisleri, otoritenin bir işareti olarak kendilerini yaşlı ve bilgi olarak göstermek için çeşitli imaj yönetimi tekniklerinden yararlanmakta ve 40’lı yaşlardan itibaren bilgileri, olağan dışı güçleri, töreler gibi unsurları da kullanarak kabilelerinin hakimiyetini sağlamaya çalışmaktadırlar.

KİŞİSEL MARKA
Son dönemde çok fazla konuşulan bunun üzerine eğitimler sunulmasının üzerine çalışanlar arasında en çok tartışılan konu: ”Kişisel Marka”Nedir Kişisel Marka?
Kişisel Marka, sizde olan ancak başkaları tarafından bilinmeyen değerlerinizi, oluşabilecek fırsatlara seçenek olabilmeniz yönünde organize eden bir gayretin sonucudur.
Marka olan kişi kalıcılığını garantiler, ün kazanır, istikrarlı ve değerli kazanç sağlar, güven ve itimat yaratır, örnek alınır, prestij kazanır, değerini dış dünyaya yansıtır.
Çalıştığınız bulunduğunuz yerlerde etrafınıza bakın, en çok ilgi odağı olan en çok tanınan insanlar mutlaka kişisel markasını yaratmış olan kişilerdir.
Kişisel Marka_ Peki Marka olmaya nasıl başlamalıyız? Kendimize odaklanmalı, içimizden çıkardığımız, sahip olduğumuz ve geliştirdiğimiz özellikleri güçlendirdiğimiz bir konumlandırma ile MARKA olmalıyızBir ürün yaratıp marka sürecine geçtiğinizi düşünün! Buna göre prensipleriniz marka değerlerini, karakteriniz marka kimliğini, görünüm ve imajınız logoyu, isminiz ise markanızı belirleyecektir.
Kişisel Marka_ ” Kendinize en son ne zaman şöyle sordunuz: Ben ne olmak istiyorum? ”
Bu soruyu gerçekten uzunca düşünün. Elinize not defterinizi alın cevaplarınıza göre de kişisel marka yönetim sürecinizi oluşturmaya başlayın…
Kişisel Marka_ Kim olduğunuzu belirleyin! Sizi diğerlerinden farklı kılan eylemleriniz nelerdir? En güçlü ve vurgulanmaya değer yanlarınız nelerdir?
Markanız sizin sahip olduğunuz olumlu sıfatlar üzerine tesis olur. Algılanmak istediğiniz gibi bir bireyi taklit etmekten ziyade, özgün taraflarınızı vurgulayarak kim olduğunuzu ortaya koymakla ilgilidir. En iyi kişisel markalar, kendileri olmayı başaran insanlar tarafından oluşturulur.
Çevrenizdeki insanlar, giydiğiniz elbiseler, yediğiniz yiyecekler, yaşadığınız ortam, konuşma stiliniz sizin kim olduğunuzu vurgulayan göstergelerdir. Marka aynı zamanda “sürekli değişim ve yenileme” demektir. Ancak bu değişim performansınız ve “imajınız” üzerinde olabilir…
Kişisel Marka_ Ne Yaptığınızı Belirleyin! Profesyonel ilgi alanlarım nelerdir? Hedefim nedir? Kayda değer, özgün, farklı ne gibi değerler yaratabiliyorum? Yaptıklarımdan en çok beni gururlandıran nedir?
Bireysel markalaşma, sizi çekici kılacak bir maske giymek değildir, aksine güçlü yanlarınızın farkına varmak ve bunları diğer ilgili insanların bilgisine uygun şekilde sunmaktır. Bulunduğunuz andan başlayarak kıyamet gününe kadar geçen süre içerisinde ev ödevinizi yapabilirsiniz, fakat büyük fikirler üretmediğiniz takdirde asla ün ve talih kazanamazsınız!
Kişisel Marka_ Markanızı Yönetin! Kişisel Marka’ da anahtar “hakkınızda konuşulmasıdır”. Arkadaşlar, meslektaşlar ve müşterilerden oluşan geniş ağ, bir kişisel markanın sahip olduğu en önemli pazarlama aracıdır. Söylenilenlere bağlı olarak, markanızın değeri oluşacaktır. Böylece insanların hakkınızda düşündüklerini yönetebilmeniz, markanızın geleceği için hayati bir rol oynamaktadır.
Peter Montoya: ” Kişisel Marka olmada asıl olan, başkaları tarafından nasıl algılandığınızı yönetmektir.” diyor. Fakat bunu öyle bir yoldan yapmalısınız ki, insanlar bütün bu algıları kendileri oluşturduklarını düşünsünler. Eğer bunu doğru yapabilirseniz, karşı konulmaz bir güç elde edebilirsiniz.