Değerler ve Kurum Kültürü

Durum ve şartlar zorlandığında bugün işletmeler birbirlerinin yaptıkları ürünlerin aynısını yapabilir ve sektörün oyuncuda olabilir. Ancak işletmelerin birbirinden kopyalayamayacağı tek şey kurum kültürü ve sahip olduğu değerlerin toplamıdır. Kurum kültürleri işletmelerin başarılarının temellerini oluştururken, değerlerde bu temelin taşları gibidir. İşletmelerin kurum kültürünü sahip olduğu değerler, iş yapış şekilleri, efsaneleşmiş başarı ve başarısızlık hikâyeleri, inanışlar, kurallar, paylaşımlar, ilişkiler, yetki sorumluluklar, alışkanlıklar oluşturur.

Kurum kültüründe şirketlerin sahip oldukları değerler çok önemli bir yer almaktadır. Her şirketinde girişinde değerler sıralanmış halde yazılıp asıldığını görürüz. Aslında bu astığımız değerlere sahip miyiz veya onu kullanıyor muyuz o önemlidir. Bir karar alırken, müşterimize iş yaparken, eleman alırken veya çıkartırken, terfi verirken, prim dağıtırken, zam verirken değerlerimiz bize yol gösteriyor mu bu önemli.

En başarılı kurumlar değerlerinin ön planda tutulduğu kurumlardır. Değerlerimiz kültürümüzü oluşturur, kültürümüz çalışan memnuniyetini etkiler, çalışan memnuniyeti müşteri memnuniyetini son olarak da müşteri memnuniyeti de kurumun değerini arttırır ve kurumun sahiplerini memnun eder.

Değerler kurumların geleceğine yön tutuyorsa şu şekilde tarif edebiliriz; insanların sahip oldukları ve hayatta onların alacağı kararlarda uygulayacağı işlerde onlara pusula görevi gören ilkelerin bütünüdür.

Değerler; alışveriş yapılan bir pazar yeri gibidir. Değerli bulduklarımızı elde etmek için kendimizdeki değerli şeylerden vermek zorunda olduğumuz bir ortam. Zaman, emek, bilgi, güç harcarız; başarı, para, sevgi elde ederiz. Elde ettiklerimizle de mutlu olmak isteriz. Çünkü verdiğimizin karşılığını almak isteriz. Peki, insanların sahip olacağı değerler neler olabilir dersek; dürüstlük, aile, zenginlik, neşe, sağlık, bilgi, heyecan, güç, şöhret, statü, sevgi, macera, huzur, aşk, onur gibi sıralanır.

Bunları bir bütün pasta olarak düşünürsek bu pastanın dilimlerini biz belirleriz ve bunları hangi oranda yaşamak istiyorsak ona göre karar veririz. Yanlış değerlere önem verirseniz de yıllarınızı harcayarak çıktığınız veya ulaştığınız yerde hak etmediklerinizi yaşar kendinizi iyi hissetmez ve acı çekersiniz. Ömür, şöhret, zenginlik, güzellik, statü, kimlik, gençlik, mutluluk süreli değerlerdir bunlara sahip olmak sizi hep başarılı kılmaz. Ama bilgi, duygular, yaşam deneyimlerimizden elde ettiğimiz anılarımız, sevgi, iyilik, huzur, dürüstlük kalıcı değerlerimizdir.

İşte kurumlarda kendi değerleri ile çalışanlarının değerlerini ortak bir paydada birleştirirse oluşan kurum kültürünü kimse yıkamaz. Bu kurumu hiçbir olumsuz koşullar etkilemez sahip oldukları değerler ve kurumsal kültürle ayakta kalabilirler. Sağlam değerlerle oluşturulmuş kurumsal kültürlerde güven olur, huzur olur, aidiyet olur, iş tatmini olur, müşteri memnuniyeti olur, motivasyon olur, arkadaşlık, samimiyet, dostluk, yardımlaşma, paylaşma, sahiplenme olur.

Ancak gerçek değerlerine sahip olmayan kurumlarda ise güven kaybı olur, huzursuzluk olur, mutsuz bir çalışan grubu olur en ufak bir olumsuzlukta da patlamalar olur ve kaos ortamı olur.
O halde işletmelerde çok güçlü bir finansal yapıya sahip olmak, teknolojik bir tezgâh parkuruna sahip olmak, çok büyük bir iş sahası ve kapalı mekâna sahip olmak yetmiyor başarılı olmak için. Başarının gerçek şartı çalışanımızın ve kurumumuzun değerlerini ortak bir noktada birleştirmek ve kurum kültürümüzü oluşturmaktır.

Oluşturduğumuz kurum kültürlerini ve temel değerlerimizi de aldığımız tüm kararlarda ve yaptığımız tüm işlerde uygulamalıyız.

OĞUZHAN TUNÇ